PHILIP MARTIN'S

Merhabaaa :)

Ben diyete devamm :) ama bugun cok degisik bisey denedim ve onu sizinle paylasmak istiyorum.

bu markayi da bu urunu de ilk defa gordum. Bugun bi kac urununu birden denedim ama en degisik olani buydu. Bu aslinda bi krem ama mum olarakta kullaniliyor. Paket tasarimi cok şık yapi olarak fazlasiyla yagli fakat kolay emiliyor. Yapi olarak ben vazeline benzettim. 

Kremin belirli bi kullanim amaci yok. Icinde ufak bi spatula var ve urun onunla aliniyor. Dudaklara,ellere,vucuda her yere uygulanabiliyor. Kokusu cok hafif rahatsiz edici yogun bi kokusu yok. Mum olarak yakildiginda da hafif bi koku yayiyor. Marka ulkemize henuz yeni geldi ve urun hediye oldugu icin fiyatini bilmiyorum. Yurt disinda oldukca unlu bi marka ve yakinda ülkemizde de yayilacaktir. 

Mutlu kalin...

instagram:aylinbymakeup 

                                                    BEPANTHOL

merhaba,

uzun zamandan sonra ilk yazımı yazmak biraz heyecan verici doğrusu geri dönüşümü sıkça kullandığım nemlendiriciden yana kullanmak istedim. BEPANTHOL benim özellikle kışın ellerim için kullandığım bir nemlendirici fakat yaz aylarında da bacaklarım ve kollarım için kullanıyorum. Güneşin cildime yaşattığı o kuruluğu hemen alıyor ve su bazlı olduğu için uzun süre nemli kalıyor.

ince yapısı sayesinde ciltte kolay emiliyor. yağlı bir his bırakmıyor. Yüzüme her kremi uygulayamadığım için yüzüme uygulamaya biraz çekiniyorum açıkçası ne tür bir tepkiyle karşılaşırım bilmiyorum. Bu yüzden riske girmiyorum. 

fakat söylemiş olduğum gibi kollarım ve bacaklarım için sık sık kullandığım ve tüp tüp bitirdiğim bu krem her zaman bitince alınacaklar listemde yerini alıyor. bu kremi, eczanelerden alabilirsiniz. 30 ml olan küçük tüp 9,90. 100 ml olan büyük boyu ise 24.90 tl'ye alabilirsiniz.

okuduğunuz için teşekkürler :)

SİVİLCE

merhabalar,

uzun bir aradan sonra tekrar buradayım,

bugünkü konum SİVİLCE

hemen hemen herkesin mutlaka bir dönem dahi olsa en azında 1 tane bile olsa sivilcesi olmuştur.

ama bazıları var ki bu sorun onun hastalığıdır. 

evet sivilce bana göre hastalıktır. 

bu hastalık döneminden bende geçtim.

atlatılması zor ve uzun bir süreç. 

çoğu zaman tehlikeli olduğu da herkes tarafından bilinir.

sivilceli bir insana dışarıdan bakanlar 'offf şunun sivilcelerine bak' diyebilirler.

peki ya o sorunla savaşan insanın yaşadıkları..

hemen anlatıyorum.

bir kere psikolojik olarak berbat bir durum. 

yüzünde gün gün çoğalan yaralarla baş etme çabaları

o yaraların hissettirdiği çirkinlik

ve uyurken bile zonk zonk zonklayan ağrıyan acıyan bir cilt.

bende yaşadım ama geçti..

peki neler yaşadım.

ilk önce tek tük çıkan önemsemediğim sivilcelerdi.

fakat gün gün iyileşmek yerine daha fazlası çıkıyordu. 

bunun önüne geçmek için soluğu doktorda aldım. 

tabi ki hemen o meşhur ilaçları yazdı reçeteye 

cilt ilaçlarının ne deneli yan etkileri olduğunu biliyordum. fakat çaresizdim.

kullanmaya başladım ve bu sadece 1 hafta sürdü.

ilacın verdiği psikolojik baskı, yorgunluk, mide bulantısı, sürekli uyku hali, dikkat dağınıklığı 

daha sayamadığım bir çok şey..

o ilaç tabi ki ROACCUTANE 'dı.

ilacı bıraktıktan sonra alternatif şeyler araştırmaya  başladım. cildimi yormadan temiz tutmaya çalışıyordum. bir gün bir yerde ASPİRİN'in sivilceye iyi geldiğini okudum ve denemek istedim. aspirini limonla ıslatıp sivilceli bölgelere sürdüm. aslında iyi geliyordu gibi fakat cildimi aşırı kurutuyordu.

bende çareyi aspirin ve limona bal katıp maske şeklinde uygulamakta buldum. balın nemlendirme özelliği olduğunu biliyordum. tam 8 gün boyunca bu karışımı her gün yatmadan önce uygulayıp 20 dakika bekletip yıkayıp öyle uyudum ve her sabah uyandığım da kıp kırmızı olan yüzümün yavaş yavaş pembeye döndüğünü gördüm. doktorun bana verdiği 1 yıllık tedavi sürecini ben 8 günde atlattım. sivilcelerim tamamen iyileşti ve yüzümde tek bir çukur iz kalmadı. 

şu an yüzümde tek bir sivilce bile yok sadece iyileşen yaraların yeri hala belli belirsiz bir pembe 

şimdi o izlere de elma kabuğu sürüyorum. 

onlarda yavaş yavaş geçiyor.

yani demem o ki sivilcesi olanlar. kendinize eziyet etmeyin öyle ya da böyle elbet bir gün geçiyorlar. 

ben yüzümün önceki sonraki halini maske tarifini instagramdan da paylaşmıştım. çok güzel tepkiler aldım. bu yöntemi deneyip iyi geldiğini söyleyen çok oldu ve istedim ki herkes bilsin.

okuduğunuz için teşekkürler...

instagram : @aylinbymakeup 

DERMOKİL 

cilt temizliği her zaman önemlidir. çocukluktan ergenliğe geçişten başlayarak hayatın her evresinde cilt temizliği ve bakımı aksatılmamalı her cildin yapısı farklı olduğu gibi temizliği ve bakımı da farklıdır.

gelelim benim cilt temizliğime 

ben aşırı hassas ufacık bir şeye bile reaksiyon gösteren bir cilde sahibim. 

öyle ki benim cildime alerji yapması için bir şeyi sürmeyi bırakın onu koklamam bile yeterli olabiliyor bazen. bu nedenle çoğunlukla bakım konusunda seçiciyimdir.

günlük kullandığım temizleme jelim haricinde haftalık olarak kil maskesi uygularım.

fakat tüm yüzüme değil sadece sorunlu bölgeler ve genellikle yüzümün T bölgesine çünkü yüzümün bu bölgesi diğer bölgelere göre daha nemli (yağlı) 

hal böyle olunca sadece bu bölge için kullandığım maske yağlı ciltler için oluyor. 

gelelim maskeye 

DERMOKİL'in bu arındırıcı ve matlaştırıcı bakım maskesini genel olarak sevdim.

ince bir tabaka halinde uygulanması gerekiyor ve benimde sadece T bölgeme uygulamam göz önüne alınırsa ben bu maskeyi yaklaşık 6-7 defa kullandım.

paketin içinde kurumadı mı diye sorarsanız. hayır kurumadı çünkü ürünü paketinde ağzı açık şekilde bekletmedim. daha önce kullandığım ve bitirmiş olduğum bir nemlendiricinin cam kutusunun içine boşalttım. tabi ki o kutuyu çok iyi temizlemiştim. çünkü iki ayrı ürünün bileşenleri farklı birbirine karışmaması için.

maskeyi iyice duruladıktan sonra yine DERMOKİL'in parlamayı önleyen nemlendiricisini kullanıyorum. genellikle

bu nemlendiriciyi günlük rutin haline getirdim ve verdiği yumuşaklık hissi çok hoş 

kokusu biraz rahatsız edebilir. nedeni ise içerisinde bulunan kil özü olarak düşünüyorum.  

genel olarak bu iki ürün birbirine çok yakıştı. 

okuduğunuz için teşekkürler, bakımlı kalın...

Maybelline EyeStudio Lasting Drama Gel Eyeliner / 01 intense black

uzun zamandır kullanıyorum ve artık deneyimlerimi paylaşabilirim. açıkçası kullandığım ilk jel eyelinerim.

daha önce likit eyeliner, keçe uçlu kalemler, dipliner tarzında kullandım. daha sonra  jel eyeliner denemek istedim. aldığım günden beri başka eyelinerim yok. bu kadar uzun süreli kullandığım tek eyeliner oldu 

öyle ki indirimde bulduğum zaman kaçırmadan yedekliyorum. aslında bu tarz ürünler, krem farlar devamlı kullanım sonucunda daha ürünün yarısı bitmeden kurur. bunun nedeni yanlış kullanım. ürünün ağzı açık kalırsa ya da uzun süreli havayla temas ederse çok çabuk kurur.

görüldüğü gibi ben ürünü kurutma yerine dibine kadar kullanmayı tercih ediyorum ve gayet dikkatli kullanıyorum. uygulama yaparken şişeyi ters şekilde indiriyorum. bu şekilde ağzı kapanmış oluyor ve havayla teması kesiliyor. 

tabi ki ne yaparsam yapıyım yine de kurudu... ama bununda bir çaresi vardı. o da SAF ALKOL 

bir iki damla içine damlattım ve kürdanla karıştırdım. ilk günkü yumuşaklığına geri döndü :) bu arada hala dibi gözükeni kullanıyorum henüz bitmedi.1 yılı aşkın süredir. bu şişeyi kullanıyorum. hemen hemen hergün sürdüğümü var sayarsak küçücük şişesine göre ömrü baya uzun :)

ürünün içinden minicik bir fırça çıkıyor.  ama ben fırçasını pek başarılı bulmadım. daha çok dudak fırçası olarak kullanıyorum. inanın daha çok işe yarıyor. açılı bir eyeliner fırçası yada ince bir eyeliner fırçası benim işimi kolaylıkla görüyor. :)

bu da uygulanmış hali tam manasıyla simsiyah ve mat  akma dağılma yaşamadım bugüne kadar. hatta özel günlerde yaptığım çoğu makyajda göz içine de uyguluyorum. ama benden ufak bir ipucu eğer bu eyeliner sizin gözünüzün içinden akıyorsa hatta bu eyeliner olmasına gerek yok herhangi bir kalem de akıyorsa sürdüğünüz kalemin/eyelinerin üzerinden birde siyah farla geçerseniz sabitlemiş olursunuz. bir nevi fondöteni pudrayla sabitlermiş gibi :)

indirimsiz fiyatı 25 tl 

indirimli fiyatı 19 tl

okuduğunuz için teşekkürler, mutlu kalın...

FLORMAR TERRACOTTA POWDER

Blog daha çok yeni olduğu için ilk önce benim kullanıp sevdiğim ve gerçekten tavsiye edebileceğim ürünleri yazmaya özen gösteriyorum. zaten ister istemez elim hep sevdiğim ürünlere gidiyor yazmak için. FLORMAR TERRACOTTA POWDER bir kutu bitirdim. hatta bitirdim değil dibini sıyırdım. içinden tuğla gibi taş bişey çıktı. bu ikinci ürünüm. 

zaten FLORMAR'ın genellikle pudralarını kullandım (fondötenleri hiç benlik değil). ama pudraları günlük hayatta bana gayet yeterli geliyor. terracotta pudrayı tesadüfen keşfettim. gözenek problemim yok bu yüzden çok rahat kullanıyorum. sadece çoğu insan  gibi T bölgem biraz daha nemli bu nedenle o bölgeye biraz daha özen gösteriyorum.

Bu pudra aslında biraz değişik. tamamen mat görünümlü olsa da saten bir ışıltısı var. hiç tozutmuyor fırçayla uygulama yapıldığı zaman çok ince bir yapısı var sadece sabitlemek ve canlı bir görünüm elde etmeye yarıyor. fakat bir pudra süngeriyle daha kapatıcı bir sonuç alınabiliyor. çünkü sünger uygulaması çoğu pahalı markaların bu tarz ürünlerine göre daha başarılı, çok iyi kapatıcılık ve pürüzsüzlük sağlıyor. ilk uygulandığında ciltte toz bir görüntü oluşuyor ve 10 dakika sonra pudra ciltle bütünleşip toz görüntüyü yok ediyor. sadece bir baz üzerine sünger uygulaması yaparak ta fondötene göre iyi bir sonuç elde edebilirsiniz.

Ürün paketlemesi klasik FLORMAR. ürünün bende ki rengi 29 numara PORSELAIN IVORY bu ürün tamamen mat içinde sim ve ya ışıltı barındırmıyor bej alt tonlu bir renk. fakat aynı serinin ışıltılı seçenekleri de var. ama uygulama yapıldığı zaman bariz simli durmuyor. 

bu ürünü genel olarak sevdim. sevdim ki başka bir ürüne şans vermeden ikinci paketini kullanmaya başladım. sevdiğim şeylere sadık kalmayı severim kullanıp ta sevdiğim bir ürünü kolay kolay değiştirmem. bu üründe öyle birşey :)

fiyat : 37 TL indirimsiz hali ( indirimli haline denk gelmedim)

okuduğunuz için teşekkürler . sağlıkla kalın :)

   

M.A.C. PRO LONGWEAR CONCAELER / NW20


''hayır seni almayacağım, sana o kadar para vermeyeceğim! '' dedim dedim de bunca zaman almayıp ta boşa zaman kaybetmişim ona yandım. M.A.C. PRO LONGWEAR'a sıra gelene kadar ne concaeler lar denedim. kimisinin yapısı çok yağlıydı, kimisi hunharca çizgilere doluyordu, kimisi aşırı derecede kurutuyordu.

sonunda dayanamayıp aldım ve o da ne bir anda göz bebeğim oluverdi kendisi çoğu insanın bütçesini zorlayan bir marka M.A.C. şurada bir kaç sene önceye kadar benimde M.A.C. marka hiç bir şeyim yoktu ve verilen parayı gereksiz buluyordum. çünkü aynı işi çıkarabilecek bir çok uygun fiyatlı ürün olduğunu düşünüyordum. fakat o işler öyle olmuyormuş :) iyi bir markayla tanıştığı zaman insan az olsun ama öz olsun istiyor.

gelelim asıl konuya.. kullanıyorum aşığım ona çıkardığı işe, kalıcılığına, doğallığına, hiç bir kapatıcı dan bu kadar memnun kalmamıştım. önce kullanım açısından biraz bahsedeyim. küçük bir pompalı şişe içerisinde kullanımı o kadar ahım şahım değil ama asilliğini koruyor. sadece ürünü fazla kaçırabilme ihtimali çok yüksek birden çıkıyor pompadan. onun dışında 9 ml boyu var küçük gibi gözükse de gayet bereketli

ben NW 20 rengini kullanıyorum bu rengin orta bir renk olduğunu düşünüyorum. tenimle gayet iyi uyum sağlıyor. göz altlarım sorunlu değil aşırı kapatma ihtiyacım yok aslında ama insan sevince vazgeçemiyor :)
üstelik birde fondötene karıştırıpta kullanıyorum daha tutucu ve kalıcı oluyor. fondöten minik minik uygulandığı sürece de çok fazla yapay durmuyor :)

çok iyi kapatıcılık sağlıyor. bakın resimde bir önceki fotoğrafta ki yeşil damarlı görünüm yok olmuş sayılır.
çizgilere kesinlikle dolmuyor. hatta olduğu yerde kuruyup pudralaşıyor. bir çok insan göz çevresini kuruttuğundan bahsetmiş fakat bende böyle bir sorun yaratmadı. severek kullanıyorum ve kullanmaya devam edeceğim.


Fiyat : 68 TL

okuduğunuz için teşekkürler. mutlu kalın :)